Kemal Kılıçdaroğlu, bugün TBMM’de HDP’nin eş genel başkanları olan Pervin Buldan ve Mithat Sancar’la görüştü. Kılıçdaroğlu, “Toplumu bölen sözlerden kaçının. El sıkışma varken bu kavga niye? Kavgayı bitireceğiz.” diye konuşurken 13. Bir cumhurbaşkanı adayı olarak mücadeleyi taamlayacaklarını söyledi.
Millet İttifakı’nın 14 Mayıs gün- yapılacak olan seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olaerak ilan ettiği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 18 Mart’ta gerçekleştirilecek olan fakat yoğun program nedeniyle ertelenmek zorunda bırakılan HDP ziyaretini bugün gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu ile birlikte beraberindeki heyet, HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından TBMM’de karşılandı ve 12.00’de bir araya gelen liderler yaklaşık 1 saat kadar kapalı kapılar ardında görüştü.
Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğu, şunları söyledi:
“TARAFSIZ YARGI OLMALI”
“Bizce yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Hukuk devleti olmalıdır. Sosyal devlet ve gelir dağılımındaki dengesizlik giderilmelidir. Koşulların ve temel özgürlüklerin korunması bir ihtiyaç olarak ifade edilmektedir. Çevre duyarlılığı ve iklim değişim birbirini ifade eder. Bu konuda ciddi bir hazırlık gerekiyor. Hükümetin bu konudaki anlayışsızlığı, devleti olası bir felakete karşı hazırlıksız hale getiriyor.
Başkanlara kayyum uygulamasını adil bulmadığımızı söyledik. Seçimle gelen seçimle birlikte gelir. Demokrasinin temeli budur. İnsanları memnun etmek için bunu yapmak doğru değil. Demokrasiye aykırıdır. Liberal siyasetin önünü açmak… Siyaset savaş alanı olmamalı. Bu akşam bir çok kanalda çok konuşulacak. Hey millet, kavga etmekten yorulmadınız mı? Medeni insanlar gibi tartışabilecekken neden savaşıyoruz, neden toplumu bölüyoruz? Politika sorun yaratmamalı. Politika sorun yaratırsa olumsuz yansıtılacaktır. Parti kapatılıyor… 21. yüzyıldayız arkadaşlar. Hala nasıl parti yaparız? Partiyi kapatmak adil değil.
“KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ MECLİS’TE’
Kadına şiddet bitmeli. Toplumun bir hassasiyeti var. Politikacılar da bunu hissetmeli. Çok temiz ve net bir siyasi kurum bu konuda tavır almalıdır. Kadının toplumdaki en önemli unsurlardan biri olduğunu hepimiz kabul etmek zorundayız. Kürt sorunu da dahil olmak üzere tüm sorunların merkezi çözümü TBMM’dir.
Kavga yok, özgürce tartışacağız. Bir anlaşmaya varamazsak oturup konuşuruz. Bu ziyaret büyük önem taşımaktadır. Toplumu bölen dilden kaçının. Medya da sorumlu olmalı. Bir el sıkışma varken neden bununla savaşalım? Savaşı bitireceğiz. 13. cumhurbaşkanı adayı olarak bu mücadeleye son vereceğim. Gelin Türkiye Millet Meclisi kürsüsünde konuşun. İngilizce ise, Fransızca ise parantez içinde yazınız. Kürtçe konuşulan metinde yer aldığında “bilinmeyen dil” olarak adlandırılmaktadır. Allah rızası için bu ülkenin insanlarının vicdanına sesleniyorum; TRT Kurdi diye bir kanal var. Yayın yapıyor.
Neden bilmediğin bir dilde yazıyorsun? Neden binlerce yıldır konuşulan bir dilde garip bir dil yazasınız? Çifte standart devlete yakışmaz arkadaşlar! Bu doğru değil! Birbirinizin diline saygı duyacaksınız. Evet resmi dilimiz Türkçe ama devlet olarak çifte standart koyamazsınız. Bu, vatandaşlarınızı ayırdığınız anlamına gelir. Bir grup insanı, bir grup insanın düşmanı haline getiriyorsunuz. Emperyalist güçlerin Türkiye’ye karşı oynadığı bir oyundu. Etik, demokratik ve küresel bir başlangıç yapacağız.”
